“Nerede O Eski Bayramlar” Diyenlere Bayram Şerbetleri
Ayran mı yoksa çay mı? Sizce kültürümüze en çok dokunan içeceğimiz ne? Cevabı sizi biraz şaşırtabilir ama eski geleneklerimiz incelendiğinde ikisi de değil!
Milli içeceğimiz nedir tartışmaları sürerken bambaşka bir içecek ile tanıştıracağız bugün sizleri. Onun adı bayram şerbeti! Bir diğer adı ise “Osmanlı Şerbeti” Hala devam eden bir gelenek olup olmadığından emin değiliz ama araştırmalarımız sonucunda yüzyıllar öncesinden, Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen (en azından tarifine ulaştığımız) bayrama özel bir içeceğe rastladık. Yalnızca bayramlarda değil tabi, asitli içeceklerle henüz tanışılmadığı dönemlerde gelen konuklara ikram edilen, özellikle yaz aylarında serinlemek için hazırlanan bu bayram şerbetleri, içindeki enfes meyve sularına bakılırsa lezzetine müptela ediyormuş.
Şerbetler aslında Türk mutfak kültürünün en önemli ögelerinden biri. Osmanlı şerbet çeşitleri de bu düşünceyi destekleyecek kadar çeşitli. Soğuk şerbet tarifleri o günden bu zamana kadar gelmiş gelmesine de popülerliğini yitirmiş diyebiliriz. Belki de her yerden kolayca satın alınabilen paketli soğuk içeceklerin olması şerbeti bir kenara itmiştir, kim bilir… Ancak Osmanlı zamanında şerbetin ünü dünyaya yayılmış. Öyle ki İngilizce’ye “sherbet” olarak girmiş. O zamanlar Türk sofralarında şerbet eksik olmazmış. Ağzımızın tadını bilen bir millet olduğumuzu zaten biliyorduk :)
O zaman nostaljiye biraz kapı aralayalım. İsimlerini geleneksel Türk Tiyatrosu’nun vazgeçilmez ikilisi Hacivat ve Karagöz’den alan Osmanlı şerbetlerinden bahsedelim! Bu zamana kadar o tariflere ulaşmış olan her evde bayram şerbetleri olarak yerini almış bu içecekleri şimdi sizlerle tanıştırmak istiyoruz:
Meyveli Karagöz Şerbeti
Şerbet yapımı biraz meyve şurubu yapımına benziyor ancak ayrılan bazı temel noktalar var. Dilden dile dolaşan çeşitli tarifler arasından biz size bu iki tarifi seçtik. Bakalım beğenecek misiniz…
Meyveli Karagöz şerbeti için ihtiyacımız olan meyveler; birer adet portakal, ananas, kivi, ayva, biraz kuru kayısı, çilek veya çilek reçeli, bir tutam taze nane ve buz.
Şerbetimizi yapmaya başlamadan önce meyvelerimizi güzelce yıkıyoruz ve çekirdeklerini çıkarıyoruz. Ardından portakal, ananas ve kivinin suyunu sıkıyoruz. Bunun için katı meyve sıkacağına ihtiyacımız var ancak evinizde bu ürün yoksa direk olarak meyve suyu da satın alabilirsiniz. Meyve sularını karıştırıp buz dolabında dinlenmeye alıyoruz.
Ardından yıkayıp, çekirdeklerini çıkarıp 4’er parçaya böldüğümüz ayva, kuru kayısı ve çileklere bir tutam taze nane yaprağı ilave edip blenderdan geçiriyoruz. Blender yardımıyla iyice çırpıp püre haline getirdiğimiz meyvelerin üzerine daha önceden karıştırdığımız meyve suyunu ekliyoruz. Şayet biraz da serinlemek istiyorsak birkaç parça kırık buz atarak servis yapıyoruz, içenler her yudumda tarifini soruyor, istemezsek söylemiyoruz :)
Meyveli Hacivat Şerbeti
Hacivat ile Karagöz misali birbirinden farklı ancak tadı ayrı iki şerbetten bir diğerine geçiyoruz şimdi.
Meyveli Hacivat şerbeti için ihtiyacımız olan şeyler; portakal ve şeftali (Sularını kullanacağız o yüzden meyve yerine direk olarak şeftali ve portakal suyu kullanabilirsiniz.) 2 adet elme, biraz kuru incir, bir çay bardağı pekmez.
Gelelim yapımına. Elbette önce meyvelerimizi güzelce yıkıyoruz. Kabuklarını soyup çekirdeklerini çıkardığımız elmaları, kuru incirleri ve pekmezi blender yardımıyla iyice çırparak püre haline getiriyoruz. Bu karışımın üzerine önceden hazırlamış olduğumuz meyve suyu karışımını ekleyerek servis yapıyoruz, sıcak bir ortamdaysak bir miktar buzla soğutabiliriz. Yine servis yaptıktan sonra tarifini soranlar olacaktır, söyleyip söylememek size kalmış :)
Bize en aşina olan şerbet lohusa şerbeti. Annenin ve bebeğin azı tatlı olsun diye yapılan bu şerbete ek olarak Osmanlı’da bilinen bir sürü şerbet çeşidi var. Bunlardan bazıları; ballı kavun şerbeti, üzüm şerbeti, nane şerbeti, portakal şerbeti, demirhindi şerbeti, elma şerbeti, nar şerbeti, harnup şerbeti, limon şerbeti, koruk şerbeti, safran şerbeti, gülhatmi şerbeti, meyan kökü şerbeti, sirkencübin şerbeti, subye şerbeti ve reyhan şerbetidir.
Şerbetin Faydaları Nelerdir?
Osmanlı zamanından gelen birçok içeceğin şifalı olduğunu biliyoruz. O zaman her şeyin en doğalı, en güzeli kullanılıyormuş orası ayrı tabi. Osmanlı şerbetinin faydaları olmaz mı? Elbette var. Yukarıda saydığımız şerbetlerin her birinin birbirinden ayrı faydası bulunmaktadır. İçinde bulunan besin ögelerine göre faydaları çeşitlenmektedir. Genel olarak anlatmak gerekirse şunları söyleyebilir;
- Şerbet enerji verir, iştah açar
- Osmanlı şerbeti mide bulantılarına iyi gelir ve hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Bu sayede karın şişkinliğini de gidermeye etki eder.
- Ağız kokularının giderilmesinde etkilidir. Bunun yanında susuzluğu giderir. Ramazan aylarında iftarda ve sahurda içilen hoşafların da amacı budur.
- Sakinleştirme özelliği vardır. Bedenen rahatlamaya yardımcı olur.
- Vücut ve kas ağrılarına, çeşitli cilt hastalıklarına iyi gelir.
Ancak yalnızca doğal şeker kullansak dahi şekerin fazlasının zarar olduğunu unutmamakta fayda var. Yani sınırsız şerbet tüketmeyi aklınızdan dahi geçirmeyin :)
İşte şerbet tarifleri de burada şerbetin fayları da. Osmanlı’ya ait çok fazla şerbet tarifi bulunuyor elbette. Bunlardan biri de yukarıda bahsetmediğimiz çiçek şerbeti. Bu konuda merak ettiğiniz şeyler varsa çeşitli Osmanlı şerbet tariflerinin verildiği Osmanlı Yadigarı Çiçek Şerbeti yazımıza göz atmayı unutmayın. Osmanlı şerbetini ister yapıp afiyetle kendinize ikram edin, ister bayramda kapınızı çalan konuklarınıza servis yapın. Ama ne olursa olsun, meyve tadında bir bayram geçirin. Afiyet olsun.