HATASIZ KUL OLMAZ
Kimi zaman unutulan bir doğum günü, kimi zaman istemeden söylenen bir kelime, kimi zaman ise olunması gereken yerde bulunamamak…Sizin için çok basit olan bir olay değer verdiğiniz kişiler için büyük sorunlar teşkil edebilirler.
Bayramı tatile çevirirsin annen kırılır, yıl dönümünüz tam da raporlama haftasına gelir, aklından çıkıverir sevgilin kırılır ya da sinirle ağzınızdan çıkan bir kelime tüm gününüzü bozmaya yetebilir. Peki, nasıl kendinizi affettirebilirsiniz?
Orhan Gencebay’ın da dediği gibi hatasız kul olmaz. Ancak hatanızla da sevilmek istiyorsanız Özür Dilerim Hediyesi ihmal etmemeniz gereken bir konu.
Pişman olun.
Eğer hata yaptıysanız -ki bu yazıyı okuyorsanız belli ki yapmışsınız – en önemli adım hatanızı kabul edip bundan pişmanlık duymaktır. Çünkü temelinde samimiyet olmayan kuru bir “özür dilerim” hiç de sağlıklı bir zeytin dalı olmayacaktır.
Sizi affetmesini isteyin.
Çoğu zaman karşımızdaki kişiden özür dilerken kullanmadığımız ama çok etkili bir söz “Beni affeder misin?” Bazen yarım ağızla söylenen özür kelimelerini, karşı taraftan af istediğinizi, bağışlanmak istediğinizi dile getirerek pekiştirebilirsiniz.
Açıklama yapın.
Tartışmaların ve kırgınlıkların temel sebebi karşılıklı iletişim eksikliğinden meydana geliyor. Ancak artık Yeşilçam filmlerinde değiliz ve karşımızdakine kendimizi ifade edememek gibi bir lüksümüz yok. Bu nedenle ben kendimi zaten biliyorum düşüncesine kapılmadan, kırdığınız kişinin karşısına geçip olayı ince ince izah etmelisiniz.
“Özür dilerim” hediyesi alın.
Bazen paragraflarca anlatılıp da anlaşılamayan olaylar, kelimelere ihtiyaç duyulmadan bir kutu içerisindeki güzel kokular ile anlatılabilir. Bazen üzerinde sadece “Beni affet” yazan bir çiçek buketi kırılan kalbi onarmaya yetebilir. Ama unutmayın paranın satın alabileceği pahada ağır bir hediye değil, hediyeye yüklenen anlam önemlidir. Tabii siz yine de karşınızdakini kırmadan önce bir kez daha düşünün.