RUHU OLAN ÇİÇEKLER
Her şeyiyle sanattır çiçek! Sanatta ruh varsa çiçeklerde de vardır; çiçek sanatında da.
Japon çiçek düzenleme sanatı olan İkebana, ruhu olan çiçekler yaratmanız için ortaya çıkmış aslında. Bu konuya geçmeden önce İkebana hakkında kısa bir terimsel bilgi vermek istiyoruz. ‘İke’; canlı tutmak, hayat vermek, ‘bana’ da çiçekler anlamına geliyormuş. Yani ikebana, kelime anlamıyla çiçekleri canlı tutmak, onlara hayat vermek demek.
İkebana sanatında çiçekler üst üste dizilerek düzenlenir tasarım. Düzenleme, gönderilecek kişinin çeşitli ruh hallerinden renk uyumuna kadar değişen çeşitli simgeler içeriyor. Kısaca her buketin taşıdığı bir anlam, her rengin ise taşıdığı bir mesaj var İkebana’da. İkebana’ da çiçekler şimdiyi, tomurcuklar geleceği, tohumlar geçmişi simgelermiş. ‘İkebana sanatı, bir beceri ya da el çabukluğu kazanma öğretisi değil; öze, ruha, gerçeğe yönelme yoludur’ denerek açıklanıyor internetteki kaynaklarda.
Neler gerekli?
Ikebana çalışmaları için gerekli orjinal Japon vazoları tüm dünyada satılıyor. Türkiye’de ise orjinal olsun olmasın, yerli malı olan bir çok vazo ve kaplarla Ikebana buketi yapmak mümkün.
Dal seçiminde ise kışın kalıcı yapraklı dallar, çamlar ve yapraklarını dökmeyen tüm ağaçlar ve az sayıda taze çiçek öneriliyor. İlkbaharda da tomurcuklu dallar ve turfanda çiçekler. Yazın çeşitli çiçekli dallar ve istenildiği kadar çiçekle, sonbaharda kızıl renkli yapraklı dallarla, kuru dallar ve başta Kasımpatı olmak üzere, tüm saksıda yetişen ve su bitkileri çiçekleri kullanılabiliyor.
Kap için de üç belirleyici özelliğk var. Biçim, renk ve dekor. Bunların Ikebana’nin kendisi ile uyumlu olmasi gerekiyor. Fazla süslü-püslü, gösterişli kaplardan kaçınmanız öneriliyor. Kabın sadeliği ölçüsünde düzenlemenin asıl güzelliğinin daha çok ortaya çıkacağı şüphesiz.
Nasıl yapılır?
Dalları ve çiçekleri, dengelerinin bozulmaması için sağlam yerleştirmek gerekiyor. Japon çiçek sanatı üsluplarından Rikka, Seika ve Nageire’de yerleştirme işlemi ‘tome’ denilen dal parçacıkları ile yapılıyor. Tüm modern Ikebana buketlerinde ise ‘kenzan’ adı verilen, demirden yapılmış çivili bir kalıp (pikflor) kullanılıyor. Dallar bu kalıbın çivileri uzerine saplanıyor.
Sert ve odunumsu dallar ve fazla sert çiçek sapları daima verev kesiliyor. Dallar kalınsa, sap
dipleri ya yarılıyor ya da içten oyuluyor ve sapı düşey tutarak kenzana bastırılıyor. Eğer dalın
eğik durmasını istiyorsak, dalı kenzanın çivileri arasına sıkıştırarak, kabuklu tarafı çivilere
gelecek şekilde, istediğimiz açıda eğiyoruz.
Daha yumuşak olan çiçekli dalların sapları ise dikey olarak kesiliyor. Verev kesersek, kenzana
oturtmak güçleşeceği gibi çiçeklerin ağırlığının sapı kırması olasalığı da var.
İkebana’nın tarihi
Budist tapınaklarındaki dini törenlerde çiçek sunma adeti, ikebananın da doğuşunu sağlamış.
Kısacası İkebana’nın kökeni, Buda’ya sunulan çiçeklerden geliyor.
Bu sanat Japonya’ya 7. yüzyılda, Japonya’nın Çin’deki Büyükelçisi tarafından getirilmiş. Budist
rahipler, savaşçılar ve soylular, İkebana sanatını geliştirmiş, Japonlara has özellikler katmış
ve yaygınlaşmasında büyük rol oynamış. 20. yüzyılın başlarında Japon kadınları da onlara
katılmış.