Kültür & SanatFilm

Kitaplardan Uyarlanan En İyi Yerli ve Yabancı Diziler

Bu Yazıyı ChatGPT ile Özetle

Buton, sizi chatgpt.com'a yönlendirir.

Okuduğunuz kitabın dizisini izlemek ister misiniz? Okuduğunuz kitap ile izlediğiniz diziyi karşılaştırmak, benzerlikler ve farklılıkları bulmak? Hem kitap okumayı sevenler hem de dizi izlemeyi sevenler buraya! Kitaplardan uyarlanan yerli ve yabancı diziler blog yazımızda sizi bekliyor!

Bazı kitaplar vardır, elinize aldığınız zamana okumayı bırakmak istemezsiniz. Kitap bitene kadar okumaya devam edersiniz. Kurgularıyla, karakterleriyle sizi içine çeken bu kitabı okumaya başladığınız an tüm sahneler zihninizdedir. İşte böyle kitapları artık sadece zihninizde canlandırmanıza gerek yok! Netflix ve HBO gibi çeşitli televizyon kanalları bu ihtişamlı kitapları görsel bir şölene dönüştürerek izleyicilerle bir araya getiriyor.

Siz de dilerseniz önce bu kitapları okuyup ardından dizileri soluksuz bir şekilde izleyebilirsiniz. Ya da bu kez önceliği dizilere verip ardından kitapların dünyasını keşfe çıkabilirsiniz! Kimisi eski kimisi yeni olan çeşitli dizilerin, evde oldukça fazla vakit geçirdiğimiz pandemi günlerinde sizi mutlu etmesini ve eğlendirmesini temenni ederiz!

Kitaplardan Uyarlanan Yerli Diziler

1-) Fi

Fi kitabı aynı isimle televizyona uyarlanarak Fi dizisi haline gelmiş, Azra Kohen’in kaleminden çıkan bir eserdir. Deneyimin içinde kaybolmak yerine korkmadan deneyime sahip olmanın bir yolculuğudur Fi. İçerisinde aldanma, aldatma, manipülasyon hikayeleri barındırır. Fi, Çi ve Pi olarak yazılmış olan bu seri; televizyona da seri olarak uyarlandı. Bu televizyon serisi bir tür psikolojik gerilimi içinde barındırıyor diyebiliriz. Siz de dizisini izlemek ya da kitabını okumak isterseniz hemen başlayabilirsiniz!

2-) Aşk-ı Memnu

Halid Ziya Uşaklıgil’in yazdığı Aşk-ı Memnu, yazıldığı zamandan çok sonra televizyon dizisi olarak yayınlanan bir eser. Bu yüzden de kitap ve dizi arasında büyük farklar var. Aşk üçgeniyle, entrika dolu olmasıyla ve maceralarıyla çok sevilen Aşk-ı Memnu dizisi, “Beni, beni beni Bihter’ini” repliğiyle de akıllarımıza kazınmış durumda. Eğer hala izlemediyseniz final bölümüyle Türk dizi tarihinin en yüksek izlenme oranına sahip olan bu dizi izlemeli; henüz okumadıysanız bir başyapıt olan bu kitaba mutlaka bir şans vermelisiniz! Dizi ile kitap arasındaki farkları görünce siz de çok şaşıracaksınız!

3-) Kırmızı Oda

Kırmızı Oda
Kırmızı Oda, Gülseren Budayıcıoğlu

Madalyonun İçi, Gülseren Budayıcıoğlu’nun kaleminden çıkan, TRT1 ekranlarında Masumlar Apartmanı ismiyle izlediğiniz dizinin temelini oluşturan bir kitap. Dram ve psikolojilk türlerin ağırlığındaki dizinin senaryosu ise Banu Kiremitçi Bozkurt tarafından yazılmış. Kitaptan uyarlanan Masumlar Apartmanı dizisi, toplumun psikoloji ile bir araya gelişini ele alıyor. Psikolojik temelli, hikayesi ile büyük bir yankı uyandıran ve biraz dramatik olan bu kitabı ve diziyi bir oturuşta bitirebilirsiniz!

4-) Hakan Muhafız

Netflix orijinal ilk Türk dizisi Hakan: Muhafız (The Protector); fantastik, aksiyon ve bilimkurgu dolu, biraz da dramatik bir internet dizisi. Bu dizinin senaryosu ise Nilüfer İpek Gökdel’in Karakalem ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi kitaplarından uyarlanıyor. Başkahraman Hakan’ın ilk görevi; İstanbul’un koruyucusu olmak. Ayrıca Ölümsüz’ü öldürmek ve şehri yıkımdan korumak. Bu yolda Muhafız’ın başına türlü işler geliyor, çeşitli maceralar yaşıyor. Okumaya başladıktan sonra elinizden düşürmeyeceğiniz İpek Gökdel’in bu sürükleyici romanı gerçek ve hayali birbirine karıştırıyor. Ayrıca dizi de bununla birlikte yoğuruluyor ve oldukça sürükleyici bir hal alıyor!

Kurt Seyit ve Şura

Nermin Bezmen’in yazdığı Kurt Seyit ve Şura romanı, Türk televizyon tarihinin en büyük yapımlarından biri olarak ekranlara taşındı. Roman, Rusya’dan İstanbul’a göç eden bir subay olan Kurt Seyit ile onun aşık olduğu Şura’nın tutkulu hikayesini anlatırken, diziye taşınan dram ve aşk da aynı etkiyi yaratmayı başardı. “Sevdam seni bulacak, bir gün” repliğiyle hafızalarımızda yer eden dizi, izleyiciyi her yönüyle etkisi altına aldı. Ancak kitap ve dizi arasındaki farklar oldukça dikkat çekici. Kitapta geçen detaylar ve karakterlerin derinliği dizide bazı yönleriyle kaybolmuş. Eğer hala izlemediyseniz, Kurt Seyit ve Şura dizisinin dramatik finaline mutlaka göz atmalısınız. Kitap, aşkı, vatanı ve bağlılığı anlatırken, dizi de bu duyguları görsel bir şölenle sunuyor.

İstanbullu Gelin

İpek Ongun’un aynı adlı eserinden uyarlanan İstanbullu Gelin, İstanbul’un geleneksel ve modern yapısını bir araya getirirken, dizi ile kitap arasındaki farklar, hikayeye farklı bir boyut katıyor. Kitapta yer alan bazı olaylar dizide daha dramatize edilirken, karakterlerin içsel çatışmaları ve ilişkileri izleyicilere daha yoğun bir şekilde aktarılmış. “Benimle evlenir misin?” repliğiyle izleyenlerin aklında yer edinen dizi, aynı zamanda güçlü karakterler ve geleneksel aile yapısını harmanlayan bir yapım. Eğer İstanbullu Gelin dizisini izlemediyseniz, karakterlerin ilişkilerindeki derinliği ve dramayı kesinlikle kaçırmayın. Kitap ise geleneksel İstanbul’a dair nostaljik bir bakış açısı sunarken, modern hayatta da uyum sağlamak zorunda olan kadın karakterinin güçlü duruşunu vurguluyor.

Fatmagül’ün Suçu Ne?

Vedat Türkali’nin aynı isimli eserinden uyarlanan Fatmagül’ün Suçu Ne? dizisi, izleyicisini daha ilk bölümünden itibaren içine çekiyor. Kitap, toplumsal eşitsizliği ve kadın haklarını derinlemesine işlerken, dizide bu temalar görsel bir şekilde dile getiriliyor. “Fatmagül, seninle başım dertte” repliği, dizinin unutulmaz anlarından biri haline gelmiş durumda. Ancak kitapla dizi arasında bazı büyük farklar var. Kitap, karakterlerin içsel dünyalarına daha fazla odaklanırken, dizi bu dramayı görsel anlatımla pekiştiriyor. Eğer hala izlemediyseniz, bu başyapıtı mutlaka izlemelisiniz. Kitap, Fatmagül’ün yaşadığı zorlukların ve mücadelesinin arka planını daha ayrıntılı anlatırken, dizi daha kısa bir sürede toplumsal mesajlar verirken, izleyicinin kalbini kazanıyor.

Küçük Kadınlar

Louisa May Alcott’un klasikleşmiş eseri Küçük Kadınlar’ın Türk dizi uyarlaması, kitapla dizi arasındaki farklar bakımından oldukça dikkat çekici. “İçimizdeki gücü keşfetmeliyiz” repliği, dizinin karakterlerinin güçlü duruşunun simgesidir. Kitap, küçük bir ailenin dostluk ve sevgiyle verdiği yaşam mücadelesini derinlemesine işlerken, diziye taşınan bu dramatik hikaye, bir aile olmanın anlamını bir kez daha gözler önüne seriyor. Kitap, her bir karakterin içsel büyümesini ve yaşamını daha detaylı şekilde işlerken, dizi ise hızlı bir tempoyla tüm karakterlerin yaşadığı duygusal dönüşümü ve hikayelerini izleyiciye aktarıyor. Eğer hala izlemediyseniz, Küçük Kadınlar dizisi size güçlü bir aile bağının ne kadar değerli olduğunu hatırlatacak. Kitap ise bu duyguyu çok daha derinlemesine yaşatıyor.

Poyraz Karayel

Poyraz Karayel, Türk televizyonunun en sevilen dizilerinden biri olarak, “Poyraz Karayel” adlı romandan uyarlanmıştır. Kitap, suç, adalet ve insan ilişkilerinin karmaşıklığını işlerken, diziye taşınan hikaye aynı temalarla dolu. Dizi, başroldeki Poyraz’ın, hayatını yeniden şekillendirmeye çalışırken yaşadığı aksiyon dolu olayları izleyicilerine sunuyor. “Beni bulmanızı istemiyorum” repliği ile unutulmaz anlar arasında yer almış bu dizi, Poyraz’ın yaşadığı içsel çatışmaları ve adalet arayışını derinlemesine işliyor.

Kitapta ve dizideki en belirgin fark, diziye taşınan aksiyon ve gerilim unsurlarının daha fazla olması. Kitap, karakterlerin içsel dünyalarına daha fazla odaklanırken, dizi her bir olayın hızla geliştiği ve çözülmeye çalışıldığı dinamik bir yapıya sahip. Eğer hala izleme fırsatınız olmadıysa, Poyraz Karayel dizisi adeta bir aksiyon ve drama şöleni sunuyor. Kitap ise derinlikli karakter analizleri ve toplumsal mesajları ile izleyiciye farklı bir deneyim sunuyor.

Kitaplardan Uyarlanan Popüler Yabancı Diziler

Sherlock Holmes

Sir Arthur Conan Doyle’un ünlü dedektifi Sherlock Holmes, modern dünyaya uyarlanarak Sherlock dizisinde karşımıza çıktı. Benedict Cumberbatch’ın Sherlock rolüyle dikkatleri çeken dizi, klasik dedektif hikayelerini modernize ederek günümüze taşımayı başardı. “The game is on!” repliğiyle akıllara kazınan bu dizi, her bölümde farklı bir gizemi çözmeye çalışan Sherlock’un zekâsını gözler önüne seriyor.
Kitaplar, Sherlock’un akıl yürütme yöntemlerini ve çözüm sürecini çok daha detaylı bir şekilde işliyor. Dizide ise bu zekâ hızlı tempolu bir şekilde aktarılıyor ve her bölümde bir gizemi çözüyor. Eğer henüz izlemediyseniz, Sherlock dizisini izlemenizi öneririz. Kitap ise, karakterin arka planını ve derinliğini görmek isteyenler için kesinlikle bir başyapıt!

The 100

Kass Morgan’ın nefes kesici bir distopik romanı olan The 100, aynı adla Netflix’ten kolayca izleyebileceğiniz bir diziye dönüştü. Dizinin konusu şöyle: Dünya nükleer bir felaket ile mücadele etmek zorunda kalıyor. Ve bu mücadelenin ardından sağ kalanlar 300 yıl boyunca bir uzay gemisinde yaşamını sürdürüyor. Geçen zaman boyunca burada hayatını sürdüren insanlar, dünyanın eski haline dönmesini umut ediyor. Ama bunu kontrol etmeye kim cesaret edecek? Tüm bu sürükleyiciliği kitapta da dizide de hissedebiliyorsunuz. Hangisini seçeceğiniz size bağlı!

Mindhunter

John Douglas & Mark Olshaker romanı olan Mindhunter (Zihin Avcısı) da aynı isimle yine televizyon ekranlarından izleyebileceğiniz bir diziye dönüştü. Konusu gerçek hikayelere dayanan bu kitapta ve aynı zamanda dizide, tarihin en acımasız suçlularının zihinlerine giriliyor. Ve tabii ki dünyaya onların gözünden bakmaya çalışıyor. Eski bir FBI ajanı John Douglas’ın anılarını Mark Olshaker ile birlikte kaleme aldığı bu kitap, psikolojik analiz yöntemiyle kurulan Davranış Analiz Birimi’nin hikayesi niteliğinde. Oldukça sürükleyici ve farklı olan bu esere siz de bir şans verebilirsiniz!

Game of Thrones (Taht Oyunları)

George R.R. Martin’in başyapıtı olan A Song of Ice and Fire serisinden uyarlanan Game of Thrones, tüm dünyada büyük bir fenomen haline gelmiş bir dizi. Epik fantastik bir dünyada, taht için verilen mücadele, entrikalar ve kahramanlık hikayeleri üzerine kurulu olan dizi, “Winter is coming” gibi replikleriyle hafızalarda yer etmiştir. Kitap, karakterlerin içsel dünyalarını, zengin detaylarla dolu hikayeleri daha derinlemesine işlerken, dizi ise aksiyon sahneleri ve görsel efektlerle izleyiciye görsel bir şölen sunuyor.
Eğer hala izlemediyseniz, Game of Thrones dizisi sizi alıp fantastik bir dünyaya götürecek, ancak kitapları okumadıysanız, her bir karakterin geçmişini ve karmaşık ilişkilerini daha ayrıntılı bir şekilde öğrenmelisiniz. Dizi ve kitap arasındaki farkları görünce, siz de ne kadar farklı bir deneyim sunduklarını fark edeceksiniz!

The Witcher (Cadı Avcısı)

Andrzej Sapkowski’nin The Witcher serisinden uyarlanan dizi, Geralt of Rivia karakterinin cadı avcısı olarak hayatta kalmaya çalışırken karşılaştığı fantastik dünyayı anlatıyor. “Toss a coin to your Witcher” şarkısı ile popülerleşen bu dizi, fantastik dünyaları sevenler için müthiş bir izleme deneyimi sunuyor. Kitaplar, Geralt’ın karmaşık karakterini, onun değerlerini ve içsel çatışmalarını derinlemesine işlerken, dizi ise aksiyon sahneleri ve görsellik açısından daha fazla öne çıkıyor.
Eğer The Witcher dizisini izlemediyseniz, her anı aksiyon dolu ve fantastik bir atmosferde geçiyor. Kitap ise bu dünyayı daha ayrıntılı bir şekilde keşfetmek isteyenler için bir başyapıt! Dizi ile kitap arasındaki farkları gördüğünüzde, hem aksiyonun hem de duygusal derinliğin ne kadar güçlü bir şekilde işlendiğini fark edeceksiniz.

The Handmaid’s Tale (Damızlık Kızın Öyküsü)

Margaret Atwood’un ünlü distopik romanı The Handmaid’s Tale, toplumsal yapının çöküşü sonrası kadın hakları ve özgürlükleri üzerine kurulu bir hikaye sunuyor. “Nolite te bastardes carborundorum” (Bastardlara boyun eğme) repliğiyle akıllara kazınan bu dizi, kadınların toplumdaki rolünü ve seslerini yeniden kazanmaya çalışmalarını anlatıyor.
Kitap, olayları daha geniş bir perspektiften işlerken, dizi toplumsal mesajlarını görsel bir şekilde sunuyor. Kitapla dizi arasındaki farklar ise oldukça belirgin: kitap, karakterlerin geçmişine dair daha fazla ayrıntı sunarken, dizi görsel anlatımı ve dramayı ön planda tutuyor. Eğer hala izlemediyseniz, The Handmaid’s Tale dizisi sizi derinden etkileyebilir. Kitap ise, dünyadaki toplumsal eşitsizlikler ve kadın hakları üzerine düşündürmeye devam edecek!

Big Little Lies (Büyük Küçük Yalanlar)

Liane Moriarty’nin Big Little Lies romanı, Kaliforniya’da yaşayan bir grup kadının sırlarını ve gizemli geçmişlerini anlatırken, aynı zamanda toplumun beklentilerini ve kadınların içsel çatışmalarını irdeliyor. “What’s the worst that can happen?” repliğiyle hafızalarda kalan dizi, arkadaşlık, aşk ve yalanların iç içe geçtiği bir hikaye sunuyor.
Kitap, karakterlerin içsel dünyalarını daha derinlemesine keşfederken, dizi ise olayları hızlı bir tempoyla aktararak gerilim yaratıyor. Dizi ve kitap arasındaki fark, kitabın karakterlere dair daha ayrıntılı bilgiler sunması, dizinin ise görselliğiyle izleyiciyi etkileyerek olayları dinamik bir şekilde anlatmasıdır. Eğer henüz izlemediyseniz, Big Little Lies dizisi sizi hem eğlendirecek hem de düşündürecek. Kitap ise, derinlemesine bir psikolojik çözümleme sunuyor!

The Night Manager (Gece Yöneticisi)

John le Carré’nin The Night Manager romanı, casusluk dünyasında geçen gerilim dolu bir hikayeyi konu alıyor. Dizi, eski bir askeri personel olan Jonathan Pine’ın, uluslararası bir silah tüccarını takibe alması ve ona karşı savaş açması sürecini anlatıyor. “It’s the perfect crime. All the proof is in your mind.” repliğiyle dizi hafızalarda kalıyor.
Kitap, Pine’ın içsel çatışmalarını ve karakterinin gelişimini daha derinlemesine işlerken, dizi ise gerilim dolu aksiyon sahneleri ve karakterler arası ilişkilerle öne çıkıyor. Eğer hala izlemediyseniz, The Night Manager dizisi, sizi şüpheyle ve heyecanla ekran başına kilitleyecek. Kitap ise daha fazla detay ve derinlik sunarak karakter analizlerine girmeyi sevenler için mükemmel bir okuma deneyimi!

Sharp Objects (Keskin Nesneler)

Gillian Flynn’in gerilim dolu romanı Sharp Objects, küçük bir kasabada geçen gizemli cinayetleri araştıran bir gazetecinin karanlık geçmişiyle yüzleşmesini konu alıyor. “We are all damaged in our own way” repliği, dizinin ana temasını özetliyor ve karakterlerin psikolojik derinliğini vurguluyor.
Kitap, ana karakter Camille’nin geçmişiyle hesaplaşmasını çok daha detaylı bir şekilde işliyor. Dizi ise bu psikolojik derinliği, karanlık ve gerilimli atmosferle birleştiriyor. Sharp Objects dizisi, izlerken sürekli bir rahatsızlık hissi yaratırken, kitap ise okuyucuyu daha fazla düşündürmeye sevk ediyor. Eğer hala izlemediyseniz, Sharp Objects dizisi sizi derinlemesine saran bir gizemle karşılayacak. Kitap ise karakterlerin psikolojik çözümlemelerini daha geniş bir çerçevede sunuyor.

Big Mouth

Big Mouth, ergenliğin zorluklarını, cinselliği ve kimlik arayışını komik bir dille ele alıyor. Gerçekten bir kitap uyarlaması değil, ancak yaratıcılarının ergenlik dönemiyle ilgili anılarından esinlenerek oluşturulmuş bir dizi. “We’re in the middle of puberty!” gibi repliklerle dizinin mizahi havası belirginleşiyor.
Dizi, ergenliğin karmaşasını, cinsellik ve kimlik bunalımlarını eğlenceli bir şekilde işlerken, kitap benzeri unsurlar yerine kişisel deneyimlerden alınan ilhamla şekillenen karakter gelişimleri sunuyor. Eğer henüz izlemediyseniz, Big Mouth dizisi, mizahi bir yaklaşımla ergenliğin sorunlarını ele alıyor ve size gülerek düşündürmeyi başarıyor.

Birbirinden etkileyici, televizyon dizilerine uyarlanan çeşitli kitaplara Çiçeksepeti‘nden kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca tüm bu ürünleri sevdikleriniz ya da kendiniz için kolayca satın alabilirsiniz!

Ayrıca ilginizi çekecek diğer yazılarımız:

Aybüke

1998 yılında dünyaya gelen Aybüke, ilköğretim ve lise eğitimini Kocaeli'de tamamladı. Ardından üniversite eğitimini Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde başarıyla gerçekleştirdi. Çeşitli ajanslarda ve dergilerde sosyal medya uzmanlığı, içerik üretimi, editörlük gibi işlerde çalıştı. 2020 itibarıyla ÇiçekSepeti'nde Copywriter olarak çalışmaya başladı. Şu an hala ÇiçekSepeti bünyesinde Ev&Yaşam, Yapı&Market, Süpermarket, Hediye, Hobi ve benzeri alanlarda içerik üretimi yapmaya devam ediyor.

İlgili Makaleler