Bir Yaprak Festivali: Sonbahar ve Dökülen Yaprakların Sırları
Daha yaz bitmeden sonbaharın gelişi ile heyecanlananlar burada mı? Saatlerce camdan dışarıyı izlemek için, kuru ağaç yapraklarını toplamak için gün sayanlara müjde! Sonbahar yoldaymış, çok yakında burada olur.
Her mevsimin bir duygusu olduğuna inananlardanım ben. İsminde “son” geçtiğinden midir, yoksa sarıya kaçan renkleri etrafımıza doldurduğundan mı, dallarında duran çiçek ve yaprakları yerlere döktüğünden mi bilinmez, sonbaharın insana aktardığı duygu hüzündür. Kaldı ki kış daha soğuktur, yaz ise fazla sıcak, buna rağmen hüznü barındıran mevsim, diğerlerinden biri değildir. Öyledir ki, bu mevsimin hüznü can yakmaz, garip bir huzur da verir insana. Sakin, bir o kadar da keyiflidir aslında o çatırdayan yaprakların üzerinde yürümek.
Gökyüzü ağlıyormuş gibi göründüğünden belki, belki de bir sıkıntıyı bulutların ardında saklamaya çalışır gibi olduğundan, ne zaman o bulutlar çıksa ortaya, valizlere doldurulan hüzünler de çıkar gün yüzüne. Pencerenin önüne oturup camda yürüyen damlaları seyretme vakti gelmiştir artık. Tıpkı onlar gibi, bir hızlı bir yavaş giden hayatımıza bakarız. Bazen vicdan muhakemesi görülür o cam kenarında, bazen film şeridi gibi tüm bir yıl, tüm bir ömür izlenir.
Sonbaharın simgesi açan çiçekler değil, dökülen yapraklardır daha çok. Kimi kızarmış, kimi sararmış, ama her yeri büyüleyici renkleriyle donatmış olan yapraklar.
Üzerlerinden 2 mevsim geçmiştir her birinin, kimi şanslıdır, güneşe dönmüş, onun sıcağıyla kavrulmuştur. Kimi kenarda köşede kalmış, hayatın telaşını yaşamak istememiş gibidir. Kendince sakin sakin büyümüş, yeteri kadar sararınca da düşmüştür.
Kimi ise henüz tazeciktir, gençtir. Henüz sararmamışken, ya da kızarmamışken bulur kendini toprakta, hala ümit vardır yeşilliğine dair.
Sonbaharın yaprakları yaşanmışlıktır. Belki rengârenk çiçekler solunca vazgeçer aynı dalı paylaşmaktan her biri, renklerini de döker, hüzünlerini de.
Bir hüzün nasıl bir coşku verebilir aynı anda? Kulağa imkansız gibi geliyor.
Fakat sonbaharın ağacına veda etmiş yapraklarının bu hüznü, tüm sokakları bir festival alanına dönüştürür. Biz yürüdükçe sessizliği saran çatırtıları o hüznün arasında huzur verir sanki. İşte bu yüzden güzeldir sonbahar, hüznün içinde huzuru barındırabilen tek güzel mevsimdir çünkü.
Biraz fazla mı dramatik oldu dersiniz? Belki de… Ancak fazlası ile doğru değil mi?
Sonbahar Mevsiminde Neden Yapraklar Dökülür?
İşin duygusallığından biraz çıkalım o halde. Gelelim gönüllerimizin sultanı sonbahar mevsiminin az bilinenlerine…
- Sonbaharda ağaçların çoğu yapraklarını döker. Bunun nedeni ise yaprakların ağaçların kış uykusunda dinlenebilmesi için, yaprakları canlı tutacak enerjiyi harcamamasıdır. Daha detaylı bilgi vermek gerekirse, yaz boyu ağaca güneşten gerekli besini sağlamak için adeta bir panel görevi yapan yapraklar, ağacın kış uykusuna yapma zamanı geldiğinde zaten yeteri kadar besini depolamış olduğundan dolayı artık işlevsizleşir. Kış uykusuna yapmadan önce yaprakların diplerinde bulunan ve su geçirmesini sağlayan delikleri küçük, zararsız mantarlar ile kapatır. Bu esnada da yapraklar düşer.
- Sonbahar mevsiminde bütün ağaçlar yaprak dökmez. Bunun sebebi bazı bitkiler yıl boyunca yeşil kaldıkları için sürekli besin üretme ihtiyacı duyarlar. Ancak yaprak değişimine gidebilirler.
- Hepsi olmasa da çoğunlukla meyve veren ağaçlar yaprak döker, meyve vermeyenler dökmez. Çam, köknar, servi, ladin ve ardıç gibi ağaçların hiç yaprak dökmemesi buna referans gösterilebilir.
- En efsanevi aşkların sonbaharda başladığı düşünülür. Bu dönemlerde insanlar yazın enerjisinden yorulup kendilerine battaniye ve kahve eşliğinde film izleyecek bir yaren ararlar. Bu da botanik bilgi arasına sıkıştırılmış bir romantik bilgi olsun 🙂
Sonbaharın en güzel ağaçları ise şüphesiz yaprakları eteklerine dökülen büyük ağaçlardır. Bunlardan en ünlüsü ise Çin’deki Zhongnan Dağlarının eteğinde bulunan bir tapınakta yer alan mabet ağacı. Gingko olarak da adlandırılan bu ağaç ise 1400 yaşından fazla.
Dökülen Yapraklar ile Evde Yapılabilecek Dekorasyon Ürünleri
Sonbaharda kuruyan yapraklar ile evlerinizde küçük değişiklikler yapabilirsiniz. Mum süslemeleri, çerçeveler ve daha birçok fikir ile evinize mevsimsel bir esinti sunabilirsiniz. Birkaç kavanoz, hasır ip, şeffaf tutkal ve müm ile yapabileceğiniz bu romantik mumluklar mesela…
Ya da gliserin, su, balmumu ve yapraklar ile oluşturabileceğiniz bu şık dekor, evinizin girişinde nazlı nazlı süzülebilir.
Doğa bize her mevsimde farklı renkler ile şovunu yapıyor. Her mevsimin kendine ait bir rengi, bir duygusu mevcut. Aynı zamanda her inanın da kendini ait hissettiği bir mevsim söz konusu.
Sonbaharı seven insanlar ise biraz daha duygusal olurlar. Ancak bu duygusallıkları yalnızca yakın çevrelerindeki kişilerce bilinir. Onlar kendileri ile vakit geçirmeyi çok da keyif almadıkları bir ortada bulunmaya tercih ederler. Asosyal değillerdir ancak kalite bulamadıkları ortamlarda bulunmaktansa, huzur buldukları kanepelerinde sabaha kadar film izlemeyi tercih ederler sonbahar insanları. Düşünülenin aksine sonbahar onlara hüzün vermez, huzur verir…
Siz de bu mevsimi son ayına girerken bu tadı yaşamayı unutmayın. Yere dökülen yaprakları bir kez daha inceleyin, onların söylediklerini dinleyin. Her birinin öyküsü bir diğerinden farklı olan bu yapraklarla bu mevsimin tadını bir kez daha çıkaracak, sonbaharı daha iyi anlayacaksınız. Sonbahar mevsiminde bakılabilecek çiçekler için yazımızı okuyabilirsiniz.
Sonbahar size hüzün değil huzur getirsin.