Her ne kadar 2010 yılında olsak da – yüzyıllardır sevgiliye yapılan en güzel ilanı aşkın çiçek vermek olduğunu düşünürsek – her şeyin olduğu gibi çiçek vermenin/göndermenin de bir kuralı var. Geçmişten bugüne kadar gelen bu kurallar değişmemiş aslında ama bazı esnemeler var tabii.
Hem zaman hem de para harcayıp bir de ‘görgüsüz adam’ yaftasını yemeyin! İşte sevgiliye çiçek göndermenin adab-ı muaşeret kuralları:
– Ders 1: Sevgiliye tek sayıda gül gönderilir. ‘Görgüsüz’ olarak anılmak istemiyorsanız asla çift sayıda gül göndermeyin. Aslında konu sadece gül için geçerli değil; adab-ı muaşeret kuralları gereği tane çiçekler tek sayıda gönderilir.
– Yukarıdaki kurala rağmen tabii ki bir istisna var. Doğum günlerinde girilen yaş sayısı kadar çiçek gönderilebilir; bunda bir sıkıntı yoktur.
– Çiçeği elinizle götürmek yerine göndermeyi deneyin. Çiçeğiniz teslim edildikten sonra karşınızdakine düşünme fırsatı verin. Önce gelecek olan bir teşekkür telefonuna, ardından minnettarlığını gösteren sürprizlere hazır olun.
– Madem çiçek göndermeye karar verdiniz, yaptığınız işi ciddiye aldığınızı gösterin karşınızdakine. Her seferinde gül gönderip durmayın mesela. Farklı renkler, farklı sepetler ve farklı anlamlar taşıyan çiçekleri de deneyin. İnanın, bu çabanız karşılıksız kalmaz. Kırmızı gül dışında sevgiliye gönderilebilecek çiçek türleri; beyaz gül, kırmızı lale, orkide, lilyum, mor leylak, papatya ve yasemin.
– Vazo ya da sepet içinde çiçek göndermeye gayret edin. Daha şık bir görüntü verir. Ve teslim alan kişinin çiçeği evin bir köşesine yerleştirmesi ve bu şekilde saklaması kolaylaşır.
– Sadece çiçek göndermeyin. Yanına kısa da olsa hislerinizi yazan bir kart yazmayı unutmayın. 4 mısralık bir şiir, kısa bir şarkı sözü, sizin aranızdaki bir espri ya da sadece ‘seni seviyorum’ diyen bir kart…
