Kültür & Sanat

Çiçekler ve Öyküleri: Kendileri Kadar Hikayeleri de Etkileyici Olan 7 Çiçek

Her kokladığımızda bizi mest eden, güzel görüntüleriyle hem kalplerimizin hem de yaşadığımız mekânların baş tacı olan çiçeklerin o efsane isimlerinin nerelerden geldiğini merak edenlere müjde! Çiçekler ve öyküleri bu yazımızda sizlerle.

2022 yılında güncellenmiştir.

Çiçekler ve öyküleri
Çiçeklerin birbirinden farklı öykülerin gelin birlikte bakalım…

Çiçekler ve Öyküleri

Birçok çiçekçinin vitrinindeki ya da evlerimizdeki o güzel çiçeklerin, etkileyici görünümlerinin ardında aslında bambaşka bir dünya yatıyor. Çiçekler ve öyküleri aslında oldukça farklıdır. Aslında bir çoğu hazin bir hikayeye sahiptir. Onların etkileyici hikayelerini öğrendikten sonra bu çiçeklere çok daha farklı bir gözle bakacağınızdan emin olabilirsiniz.

Anemon (Manisa Lalesi) Çiçeğinin Hikayesi

Çiçekler ve öyküleri - anemonn çiçeği
Anemon çiçeğinin öyküsünü aşağıda bulabilirsiniz:

Ölümlü Adonis ile aşk tanrıçası Afrodit birbirlerine kör kütük aşıktır. Fakat bu aşk, Afrodit’in eski sevgilisi savaş tanrısı Ares’ in kıskançlığının kurbanı olur. Adonis bir gün avlanırken, Ares onu vurur. Afrodit kurtarmak için koşsa da o yetişene kadar Adonis ölür. Afrodit bir törenle sevgilisinin vücudunu kokular ile ovar ve onu ölüler diyarına götürmek üzere kucaklar. Bu sırada Adonis’ ten damlayan kanlarla vücudundan yayılan güzel kokular birbirine karışır. Bu damlalar yeryüzüne dökülerek birer çiçeğe dönüşür. İşte bu çiçeğe Adonis ile Afrodit’in aşkı anısına Anemon ismi verilmiştir.

İris (Mezarlık Zambağı) Çiçeğinin Hikayesi

Çiçekler ve öyküleri - iris çiçeği
İris, görüntüsü ile gören herkesi büyüleyen çiçekler arasında yer alır.

Gökkuşağı tanrıçası İris, Zeus ve Hera’nın habercisidir. Cennetten aldığı tüm haberleri gökkuşağından geçerek dünyaya taşır. Latincede adı “cennetin gözü” anlamındadır. İris çiçeği renkleri ve çizgileri, göz simgesine benzediğinden, bu çiçek ismini bu tanrıçadan almaktadır. Eski Yunanda da her insanın cennetten bir parça taşıdığına inanılmasının sebebi, tüm insanların “gözbebeğine” sahip olmasıdır.

Narcissus (Nergis) Çiçeğinin Hikayesi

Çiçekler ve öyküleri - nergis çiçeği
Güzeller güzeli nergis, hikayesiyle de sizi büyüleyecek bir çiçek türüdür.

Narcissus güzellikle herkesi büyüleyen, hatta Yunan Mitolojisinde “gelmiş geçmiş en güzel ölümlü” olarak anılan bir gençtir. Annesi, kendi güzelliğine vurulmasın diye, hiçbir yerde kendi aksine bakmamasını tembihler. Fakat Narcissus annesini sözünü dinlemez. Günlerden bir gün nehirdeki aksine bakar. Kendini görür görmez büyüleyici güzelliğine aşık olur ve ona dokunmak için suya eğilmek ister. Ancek dengesini kaybederek nehre düşerek ve boğulur. Tanrılar onun güzelliğinin sonsuza kadar yaşayabilmesi için onu bir çiçeğe dönüştürür. Bu çiçek de nergis çiçeğidir. Ayrıca Narsisizm (kendini aşırı beğenme, Wikipedia.org) kavramı da Narcissus’ tan gelmedir.

Nergis çiçeğinin hikayesini daha detaylı olarak “KENDİNE AŞIK ÇİÇEK: NERGİS” yazımızdan detaylı olarak okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Sümbül Çiçeğinin Hikayesi

Çiçekler ve öyküleri - sümbül
Sümbül çiçeğinin hikayesi oldukça ilginçtir.

Hyacinthus, Spartalı ve son derece yakışıklı bir delikanlıdır. Ona hem Güneş tanrısı Apollon hem de batı rüzgarının tanrısı Zefirus derin bir aşk beslemektedir. Bir gün ona kendilerini beğendirebilmek için bir yarışmaya tutuşurlar. Bu bir disk atma yarışıdır. Hikayenin sonu ile ilgili iki rivayet vardır;

-Birincisi Apollonun yanlışlıkla genci vurduğu ve onu öldürdüğü yönündedir.

Bir diğer rivayet ise Zefirus’un kıskançlığının gencin ölümüne sebep olduğudur. Bir rüzgar çıkararak Apollon’ un diskinin gence isabet etmesini sağlar ve genç ölür.

İşte sümbül ismini bu talihsiz delikanlıdan almaktadır.

Ağlayan Gelin Çiçeğinin Hikayesi

Çiçekler ve öyküleri - ters lale
Ters Lale, Hakkari bölgesinde yetişen ve son derece özel bir çiçektir.

Diğer ismi “Ağlayan Gelin” olan bu çiçeğin ismi temelde dinsel bir temaya dayanır. Anlatılan 2 tane hikayesi vardır. Bunlar şöyledir;

1- Hıristiyan aleminde var olan bir inanışa göre; İsa çarmıha gerilmeye giderken geçtiği yoldaki tüm çiçekler saygı ve üzüntüyle eğilir, bir tek Ters Lale boyun eğmez ve mağrurluğunu korur.

Fakat İsa’nın ona bakışlarından ve ardından çarmıha gerilmesinden son derece etkilenen bu çiçek, üzüntü ve utançtan boynunu eğer ve ağlamaya başlar. Bu hikayeden ötürü bu çiçek Hristiyan aleminde kutsal sayılmaktadır.

2- Diğer bir öykü ise geçmişte Hakkari Bölgesi’nde yaşayan Asuri’lerin her sabah göbeğinden su yaydığı için ona ‘Ağlayan lale’ ismini taktığıdır. Bu yüzden”Ters Lale” kutsal sayılmıştır. Günümüzde de son derece değerli ve koruma altına alınmış durumdadır.

(Fritillaria İmperialis , ‘Kejan lalesi’ halk arasında ise Ağlayan Gelin, Kerbela ve Kral lalesi olarak da bilinmektedir.)

Lalenin Hikayesi

Lale
Lale çiçeği de Ferhat ile Şirin öyküsüne dayanmaktadır.

Rivayete göre Şirin’in aşkından bedbaht olup çöllere düşen Ferhat, keder içinde dolaşırken aşkı uğruna döktüğü her gözyaşı damlası kum taneleri üzerinde kan kırmızı bir çiçeğe dönüşür. Bu çiçeğe lale denir. Lale, Anadolu’dan köken alan yüzyıllar boyu bahçelerin baş tacı olmuş bir çiçektir. Osmanlı İmparatorluğu’nun bir dönemi onun ismiyle anılmıştır. Fakat Osmanlının çökmesiyle Anadolu’da unutulmuş, bir süre sonra Hollanda’ da yeniden önem kazanmıştır.

Bugün Hollanda’nın sahiplendiği bu Anadolu çiçeğinin, Osmanlıdaki ehemmiyetinin büyük olduğu çok daha eski dönemlerde, padişahlar tarafından Hollanda’ya hediye olarak gitmiş olması da enteresandır.

Rose (Gül) Çiçeği Hikayesi

Gül
Gül, aşkın en büyük ve güzel sembolleri arasında yer alır.

Yunan Mitolojisine göre çiçek tanrıçası Chloris, bir gün ormanda ölü bir orman perisi bulur ve onu hemen bir çiçeğe dönüştürür. Aşk tanrıçası Afrodit, bu periden dönüşme çiçeğe güzellik verir, Dionysos ise güzel ve hoş kokması için bir aroma sürer.

Batı rüzgarı tanrısı Zephirus, gökyüzünden bulutları dağıtır. Güneş tanrısı Apollo’nun da parlamasıyla bu güzel çiçek doğar ve tüm yaprakları tamamen açılıncaya kadar açar. Ölü bir orman perisinden “çiçeklerin kraliçesi” olarak doğan bu çiçek, gül çiçeğidir.

Bitkilerle ilgili hikayeler babadan oğula aktarılan manevi miraslardandır. Tüm çiçeklerin kendine ait ayrı birer hikayesi vardır. Çiçekler ve öyküleri çoğunlukla mitolojik hikayelerdir. Bu yazıda anlatılan öyküler de yüzyıllardır anlatılan hikayelerdir ve ne kadar gerçektir, kim bilir :)

Tüm güzel çiçekler ve çiçek bakım ürünleri ÇiçekSepeti’nde sizi bekliyor! Hemen mobil uygulama veya web sayfasını ziyaret edin, fırsatları kaçırmayın.

Okumayı seveceğiniz diğer bazı yazılarımız:

ÇiçekSepeti

2006 yılında kurulan Ciceksepeti.com, Türkiye dışında 4 farklı ülkede faaliyet gösteren, 145 franchise noktasına sahip, 450+ çalışanı olan, bir Türk firmasıdır. Online çiçek & hediye sektöründeki liderliğini ve tecrübesini, pazaryeri modeliyle birleştiren Ciceksepeti.com, bugün ulaştığı noktada 20 bin kategoride 9 milyondan fazla ürün listelemektedir. Türkiye'nin en büyük çiçek sitesinde şimdi aradığınız tüm ürünler Var Var!

İlgili Makaleler

9 Yorum

  1. Çiçekler bizim bu dünyayı paylaştığımız en güzel canlılar, çiçek seven bir insan hem hayvanları, hem insanları kısacası tüm canlıları sever, çiçek bazen bir mesaj, bazen bir anı, bazen bir jest, bazen bir sevgi işaretidir. Çiçek aynı zamanda bir terapi aracıdır. Kendimden örnek verecek olursam, küçük bir şehirde büyüdüm, daha sonra okul ve iş hayatım genelde büyük şehirlerde geçti.Büyük şehirlerin koşuşturmacasının ve stresinin en güzel ilacı benim için bazen bir saksı içindeki güzel bir çiçek bazende bir bulvarın kenarına ekilmiş çiçekler oldu.Evet bir saksı çiçek beni yılar önce büyüdüğüm bahçeli eve, o çiçekleri eken rahmetli anneciğimin kollarına, kokusuna, sevgisine götürdü. Bazen bir çiçeğin tazeliğinde hayata sarılma gücünü buldum.Özetle çiçek sevilmeli, çiçek ne kadar güzelse onu seven insanlarda en az o kadar güzeldir.

  2. Nergisin nu kafar özel olduğunu blmiyordum. Narsist bir arkadaş yani kardeşim var ona bu çiçekten hediye etmek istiyorum .büyük ihtimal beğenir .fkir için teşekkürler size iyi günler :))

  3. Hikayeleri cok beyendim,cicekleri cok severim.Hayat onlar olunca guzel,Cicekler Allahin dunyamiza bir lutfudur!!!Gelin biz de onlari koruyalim,kollayalim arkadaslar

  4. Apollon güneş tanrısı değil, ışık ve başta müzik olmak üzere sanat tanrısı. Güneş tanrısı Helios’tur.

    1. Bi,lgin var ama yarım ,”Apollon Müziğin,güneşin ,şiirin ve ateşin Tanrısı olarak geçiyor.üstelik kehanetleri bilme özelliği de varmış yani Güneş tanrısı yanlış değildir.

  5. Allah’ın sonsuz sanatının birer eseri olan bu nazik çiçeklere haksızlık ediyorsunuz. Bu nasıl bir saçmalıktır Allah aşkına o tanrısı şöyle yapmış bu tanrısı böyle karşılık vermiş en sonunda şu tanrı şu çiçeği yaratmış -hâşâ ve kella-
    Belki güzel hikayeleri vardır diye girdim bakakaldım. Şu mitoloji saçmalığından da kaldık belaya.
    İnanın bana bu hikayeleri dört yaşındaki çocuğa anlatsanız size kahkahalarla güler. Daha fazla gülünç duruma düşmemek için bu ‘hikayeleri’ kaldırın bence.

  6. Yeryüzündeki bütün güzellikler mutlak güzelden bir iz taşıdıkları için güzeldirler.

  7. Güzel bilgilendirmeler emeginize saglık.
    Fakat Lale çiçeginde adı gecen Ferhat çöllere düşmemiştir.bir Amasyalı olarak Ferhat ve şirinin memleketindenim.ferhat şirin için safları delmiştir.çöle düşen Mecnun du sanırım karısıklık olmuş ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir